Gri Yeşil Sükunet, İlham ve Asalet! Edinburgh Gezi Rehberi

ABONE OL

News

Büyük Britanya’nın İngiltere’den sonra en büyük ülkesi İskoçya’nın ikinci büyük şehri ve başkenti. (Birincisi Glasgow) Bu resmi bilgiden sonra gerçeklere gelirsek Edinburgh Avrupa’nın kuzey duvarı, tüm gezginlerin ortak kanıda birleştiği gibi mübalağasız Avrupa’nın en özel şehirlerinden biri.

Türkiye’den direkt uçuşlar (THY) olduğu gibi, Londra‘dan 1 saatlik uçuş aktarma yapabilir ya da Londra‘dan 8 saatlik gece otobüsleriyle gelebilirsiniz. (Hatta gerekmez ama yolda Glasgow‘a da uğrayabilirsiniz 2-3 saat, hem mola olur hem de en büyük İskoç şehrini görmüş olursunuz.) 1 hafta – 9 günlük Londra turunuzun iki gece üç gününü buraya ayırırsanız otobüsle git-gel iki gece konaklama masrafı da vermezsiniz. Otobüsler tüm kıtada olduğu gibi son derece konforsuz ama oldukça ucuz. (bkz: Megabus)

Edinburgh’un ciddi bir ilham şehri olduğunu örneklemek için Edinburgh’ta yazılmış iki eser söyleyelim: Harry Potter ve Sherlock Holmes.

Şehir eski; old city kısmıyla sınırlamaksızın tüm şehir ve civar bölgeler Orta Çağ’dan kalma yapıların ve buna saygıyla devam eden mimarinin hakimiyetiyle eski veya eskitilmiş görünümlü. Neredeyse birkaç saat güneş alması ve sürekli yağmur yağması da taş binaları iyice grileştirirken, bakımlı yeşillikleri gürleştiriyor. Bakış açınıza göre depresyona da girebilirsiniz, huzurun en derin anlamlarını da yakalayabilirsiniz. Şehirde zaten hissedeceksiniz ama yapabilirseniz herhangi bir High Land turunda Game of Trones’un duvarına son derece yaklaşmış olursunuz.

Kilt giymiş insanların yollarda çaldığı gaida sesleri eşliğinde gezeceğimiz kaleler, doğa ve tarih harikası ekstra turlarla çıkacağınız High Land turları ve güzelim İskoç birası Edinburgh gezisinin akılda kalanları.

2012 Olimpiyatları Londra ziyaretimizde gittiğimiz için şehre biz ancak 2 gün ayırabilmiştik, tam anlamıyla da o kadarlık bir şehir zaten. High Land turlarına katılacaksanız her biri için ekstra 3 ila 5 gün gerekir, vaktiniz var ve bütçeniz uygunsa mutlaka önerilir.

EDINBURGH’A NASIL GİDİLİR?

Türkiye’den THY ile İstanbul’dan direkt uçabileceğiniz gibi, özellikle Londra aktarmalı olarak biraz daha uygun fiyat ve farklı alternatifler ile gidilebilir. Yol İstanbul’dan direkt 4,5 saat sürmekte. Aktarmalı yollar için, Avrupa’nın birçok şehrinden de sefer vardır.

EDINBURGH’DA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM  

Edinburgh’da şehir içi ulaşım için yürümek yeterlidir. Merkezi bir otel ya da hostelde kalıyorsanız (ki kalın) her yer yürüme mesafesindedir. En uzaktaki nokta kale için, en ters noktadan maks. 20 dakika yürünür. London Taxi’ler burada da vardır ve pahalıdır.

EDİNBURGH NOT DEFTERİ

Mevsim tercihine dikkat edin: Bir Rusya değil ama gerçekten soğuk ve yağmurlu bir şehir. Haziranda üşüten bu güzel kente mümkünse yaz aylarında gidin ve her zaman için yanınızda bir yağmurluk ile giymesi çıkarması kolay kalın bir şeyler bulundurun.

Hostel önerimiz var: Kesinikle Smart City Hostels’de kalın. Şuradan görülebilir. Hem fiyatına göre çok kaliteli, hem de restoranı ve barı yerel misafirleri de ağırlıyor, uygun fiyatlı leziz yemeklerle doymak ve sosyalleşmek için birebir.

Telaffuza dikkat edin: Edinbırâ veya Â’ydınbırâ diye  diye söyleyin şehrin ismini. Hem yerel hem de pek havalı.

Fish&Chips yiyin, içki için: Sadece patates yetişen iklimde yer alan bir ada ülkesinden tam beklediğiniz gibi vasat bir mutfak. Bir bu meşhur onu da burada öğrenci evinde makarnaya tercih etmeyiz. Ama biralar ve viski tabii ki çok çok iyi. Guiness’in evinde olduğunuzu hatırlatırım.

Tereyağlı İskoç Bisküvileri Yiyin: Bildiğin Walkers var ya. O ve benzerleri işte. Buranın malı. Hmm, enfes.

2 Cafe önerimiz var: The Elephant House; J. K. Rowling’in evde ısınma masrafı vermemek için gittiği ve Harry Potter’ı doğurduğu (o ne biçim cümle len) cafe. Basit, sıradan ama çok turistik. Sherlock Holmes’in yazarı Conan Doyle da, benzersiz eserini yazdığı cafeye adını vermiş. Yine turistik uğrak noktalarından.

Vaktiniz varsa İskoçya Highland turlarına katılın: Game of Thrones dizisinin setinde gibi yaşayabileceğiniz “Avrupa’nın sonu”na ulaşacağınız muhteşem turlar 1,3,5,7,9 günlük seçeneklerle şehrin her yerinde sunuluyor. Bu tip bir etkinliğe katılmak istiyorsanız sizi kıskansak da yardımcı olalım, mutlaka yürüyüş ve yağış kıyafetlerinizi yanınıza alın orada biraz pahalı.

EDİNBURGH’DA GÖRÜLECEK YERLER

Edinburgh Old Town:

Royal Mile(Kraliyet Yolu): Yol boyunca günümüzde değil de adeta tarihin derinliklerinde yürürsünüz. 16., 17. ve 18. yy eserlerini birlikte barındıran bu açıkhava müzesi cadde kaleye kadar uzanır ve dar ara sokaklarında kaybolmak çok keyiflidir. Şehir turu esnasında Scott Monument, St Giles Cathedral, St Mary’s Cathedral, The Scottish Parlimentgörülesi yerler olmakla beraber, caddede sırayla karşınıza çıkacaktır.

Edinburgh Kalesi:Şehre hakim bir tepedeki kale hem içi hem de manzarası sebebiyle çok davetkar. Biz nakit tükendiği için giremedik ama giren herkes memnun kalmış. Muaddillerine göre biraz pahalı. (Giriş 16 Pound) Girmeyecek olsanız da yanına kadar çıkın, beleş tepe kısmı da nispeten yeterli.

Holyrood ve İskoçya Parlamentosu: Royal Mile’ın sonunda ulaşacağız age of empires hisli kale ve modern meclis binası çılgın iki mimari eser.

Palace of Holyroodhouse: İngiliz Kraliyet ailesi burada değilse ziyarete açık olan Kraliyet Sarayıdır. Ziyarete değer.

Arthur’s Seat: Aynı rotanın sonunda kendinizi masallarda hissedeceğiniz volkanik bir tepedir.

Cowgate: Hafif ürkütücü, haşmetli bir kapıdır. Geçince İrlanda Mahallesi’ne varırsınız bir kahve ya da bira yudumlarken bizi anarsınız.

Edinburgh New Town:

Princes Street: Yeni bölgenin alışveriş merkezi. Hatırlatırım Britanya’da parfüm dışında her şey bizden pahalı. Çok bir şey almasanız da gezmek içinse keyifli bir bölge.

Scott Monument: Kendinizi ‘küçük’ hissedeceğiniz bu anıtın dar merdivenlerinde soluk kesici bir yürüyüşün ödülü soluk kesici bir manzara. Gücünüzü toplayın ve binaya çıkın derim rahatlıkla.

National Gallery of Scotland: Monet, Van Gogh, Tiziano, Rubens ve daha birçok kişinin eserlerini barındıran ortalama büyüklükte bir İskoç Ulusal Müzesi. Şehir kadar olmasa da güzel.

Out of Edinburgh City

High Land Turları: 4 ya da 5 çeşit tur var, sabahın 5’inde bile yola çıkıp iki üç gece dağda kalıyorsunuz. Temeli, “yemyeşil İskoç ovalarında kale ziyareti” olan bu turlara vakit bütçe denklemi müsaitse mutlaka katılmanızı öneririm. Yerel rehberlerden bilgi alın tercihinizle ilgili.

Rosslyn Chapel: Biz gitmedik ama gidenler öneriyor. 20-25 dakikalık taşıt yolculuğu ile varacağınız hoş bir şapel. Dan Brown’ın Da Vinci’nin Şifresi kitabında da yer aldığını hatırlatalım.

Ayrıca; Heart of MidLothian: Taş yolda 3 – 4 metrekarelik kalp şeklinde döşenmiş zemin taşı motifi. Yerel halk için oldukça kutsal sayılan bu nokta bizim için de İskoçya gezisinde tatlı bir fotoğraf karesi.