fbpx
Dolar 19,0560 0,0%
Euro 20,7702 0,4%
Gram Altın 1.204,50 -0,0%
Bitcoin 524,622.00 -2,0%
Yarım Altın 4.036,00 -0,1%
20:37

yatsi VAKTİ

Londra Gezi Rehberi

Londra Gezi Rehberi

ABONE OL
17 Mart 2023, 14:20:23

300 Farklı Dil , 300 Farklı Kültür

Londra, farklı ilgi alanlarına sahip gezginlere çok şey vaadeden bir şehir. Küçük Avrupa şehirleri gibi ağır ağır gezeyim, keyifli bir Londra tatili yapayım derseniz çok vakte ihtiyacınız var. O kadar vaktiniz yoksa, Londra gezisi biraz tempolu bir gezi olacak. Londra gezi rehberi oluşturabilirsiniz. Londra turları, kültür, tarih ve eğlenceyle dolu, nelerden keyif aldığınıza bağlı olarak şekilde yapılacak çok şey var. Üzerinde güneş batmayan ülkenin başkenti Londra, aklımızda yer eden turistik yerleri, büyük şehirlere örnek olacak şehir yaşamı kültürü, ünlü tiyatroları, hareketli gece hayatı ve tüm dünyayı içine sığdıran kozmopolitliği  ile bize farklı bir vizyon katarken keyifli bir seyahat imkanı sunuyor.

Londra için Avrupa’nın metropolu desek diğer şehirlere haksızlık etmiş olmayız sanırım. Londra, 9 milyonluk toplam nüfusuyla Avrupa’nın üçüncü, AB’nin en kalabalık şehri. (1- İstanbul, 2-Moskova) Londra seyahati, sadece turistik yerlerini gezmek için değil, başka bir dev kentten olan İstanbul’dan gelerek büyük şehir dinamiğini ve “iş”in daha doğrusunu daha iyi anlayabilmek için önemliydi.

Londra’ya ne zaman gidilir derseniz, açıkçası kusursuz bir zaman yok. Londra’yı sevecekseniz kapalı havasıyla beraber seveceksiniz. Thames nehrinin ikiye böldüğü bu melankolik şehirde sıklıkla hava kapalı ve yağışlı, gittiğiniz dönem ağustos bile olsa ona göre giyinip eşya alalım. Güneş açtığı an şehirde başka bir keyif yaşanıyor ve Londra’da insanlar hala güneşe tapmaya devam ediyor.

Londra Not Defteri

Bütçeyi yüksek tutmaya çalışın ve bütçeye dikkat edin: Londra oldukça pahalı bir şehir. Tamam bir İskandinav bölgesi değil, ancak AB ortalamasının oldukça üstünde fiyatlar. Bir güzellik size; şaşırtıcı ama tüm Avrupa’nın zıttına müzeler ücretsiz. (Elbette özeller hariç) Her şeyin pahalı olduğu kentte gezgin bütçesine küçük bir katkı bu.

Uzun zaman ayırın: Gerçekten büyük ve zaman ayırmayı hak eden bir şehir. Öyle hazır BK vizesi aldım 1 haftam var iki şehre daha gideyim demeyin. İngiltere Vizeniz zaten min. 6 aylık, bir fırsat yaratır diğerlerine ayrı gelirsiniz.

Para birimine dikkat edin: Malum Pound kullanılıyor ve çok değerli bir para. İskoç Pound’u elinize gelebilir, hiçbir farkı yok ve her yerde geçerlidir ancak Türkiye’de ucuza bozuluyor, dönerken mutlaka İngiliz Pound’u ile dönün.

Kurallara saygı duyun: 12 karodan oluşan kaldırım taşının binaya yakın 6 karosunda sigara içilmez gibi keskin kuralları var, herkes uyuyor ve düzen ancak böyle sağlanabiliyor. Hem saygımızdan, hem de sıkıntı çıkmaması için kurallara ekstra riayet edelim. Saat 22:00’den sonra marketlerde içki satışı yasak onu da hatırlatırız.

Tiyatrolara ve komedi barlarına gidin: ğer İngilizceniz yeterli ise mutlaka bir oyuna, müzikale ya da komedi şovuna katılın. Zaten şehirde aynı anda yüzlerce sanat işi var ve gündüz pek gülmeyen bu şehir, gece gösterileriyle oldukça eğlenceli ve zengin. Biletleri etkinlik gişelerinden alabileceğiniz gibi merkezi toplu bilet satan ofislerden de alabilirsiniz ki kesinlikle ofisleri öneririz, enteresan ama lehimize net fiyat farkı var.

Parfüm alın: Dünya’da (Sanırız Andorra ile birlikte) orijinal ucuz parfümün yasal bulunduğu tek yer.

Gece hayatına katılın: Her zevke göre rahatlıkla birçok etkinlik ve mekan bulunabilen şehrin eğlence kültürü ve gece hayatı oldukça iyi. Tadını çıkarın. Leicester Square ve Soho ana arterler olsa da her yerde bir şey var doğal olarak. Türkiye ile birlikte İngiltere damsız girilmez kuralını uygulayan Avrupa’daki nadir ülkelerden. %100 katı olan mekanlar olduğu gibi (Tiger tiger v.s.) biraz esnek yerler de var. Sap ya da erkek grubuysanız ya gündüzden birileriyle tanışmaya bakın, ya da hostelden veya kulüp sırasından birileriyle birlikte girmeye. Club sırasında beklerken grupların tanışması yaygın bir durum, kasmayın. Ama birlikte içeri girdiniz diye de ekstra bir beklentiye girmeyin. Kısmet işi.

Primark’a uğrayın: Tüm Birleşik Krallık’ta olan mağaza zinciri. Orta ve üst kalite genelde markasız ürünleri ucuzundan alma imkanı sunuyor. 2,3 pounda ayakkabı, çanta alabilirsiniz. Islanacağız için çorap v.s. ihtiyacınız olursa da pratik ve ekonomik bir çözüm.

Metrolar hakkında: Metroya metro, subway falan demeyin abi, bazı salaklar gerçekten anlamıyor. Ben de nasıl anlamıyor onu anlamıyorum, İzmir’de bir turist çiğdeme çekirdek dese kim anlamaz ki? Neyse, Tube veya undergroung diyeceğimiz Dünya’nın ilk metrosu başlı başına bir şaheser. Paris’teki kadar turistik değil ama ulaşım için kendisi, fotoğraflamak için de yer yüzüne çıkış durakları önemli.

Metro (Tube) gazeteleri okuyun: yrıca metrolardaki ücretsiz gazeteler hem üstünkörü bir yabancı gazete okumak için hem de verdiği kuponlarıyla McDonald’s dahil indirimli yemek yeme için kârlı. Sanırım iki marka var, bir duraktan binerken alın, indiğiniz durağa kadar hızlıca göz gezdirirsiniz, işe yarar kupon verenlerin ikinci üçüncü adetini ineceğiniz durakta tekrar alırsınız. Zaman buldukça da okursunuz. (Baskılar genelde öğle saatlerinde tükeniyor, ama akşam bile bulmanın mümkün olduğu durumlar var)

Hani bir kız vardır, tek tek sıraladığında her şeyi tamam olsa da, öyle hiçbir şeyi muhteşem değildir, ahım şahım bir özelliği yoktur falan ama felaket çekicidir ya; ya bir gülüşü ya saçının dalgası ne bilim adlandıramadığın bir özelliği yüzünden tamamı senin için çekim merkezi haline gelir, (Evet, aynı şekilde erkekler de vardır) Londra da öyle bir şehir işte, şusu busu için değil aslında tam net tanımlanamayan ruhu  için çekici ve güzel bir şehir. Londra gezisi de bu yüzden çok değerli. Londra’da tarihi yerleri gezmek, o ünlü turistik yerlerde bulunmak keyifli ama yaşama karıştıkça daha çok keyfini çıkartıyorsunuz Londra’nın.

Yerlilerden fazla göçmen kökenli nüfus, beyaz ırktan fazla diğer toplam nüfusa sahip kozmopolitenin başkenti Londra’ya Olimpiyat Oyunları zamanında gittik ve neredeyse yaşayan kadar turist de vardı. İyi ki oyunlar başlamadan gitmişiz ve tüm dünyadan Olimpiyatlar için gelmiş turistler arasında kendimize gezecek alan bulabildik. Etkinlik sırasında daha da zulüm çektik trafik ve ekstra kalabalık sebebiyle ama yine de zevkliydi.

“Zone, zone” ayrılan Londra’nın bu ‘zone’ları hem ulaşıma, hem fiyatlara direkt yansıyor. Londra’da merkezi bir noktadan açılan daireler şeklinde bölge ayrımı bize aslında nerelerde duracağımızı gösteren birkaç çember. Londra’da konaklama için önemli öneridir, Zone 1’e  bütçe yetmeyebilir kabul ama Zone 3’ten öteye geçmemeye çalışın.

Genel olarak İngilizlere pek bayılmayız onu belirtelim. Asla bir faşistlik, ırkçılık değil, ukalalık olmasın, bu konularda genellemelerden kaçınmaya çalışsak da, her yerde gördüğümüz İngilizler’e, umarsız sarhoşlukları, ukalalıkları, aksanları ve yok soldan akan trafik, yok 240 V üç girişli elektrik prizleri, metrik sistemleri gibi zırvalıklarından dolayı biraz gıcığız, ona rağmen Londra gezisi, anılarımızda hep ayrı bir yer tutacak ve Avrupa’daki ilk 5’imize girecek kadar güzel bir destinasyon.

Ulaşım için önemli nokta, Dünya’nın en yoğun hava trafiğinin yaşandığı bu şehirde 5 uluslararası havalimanı olduğu hatırlatmak olur kanımca, hangisine gidip geldiğinize dikkat edelim.

Londra’da Ulaşım

5 havaalanı, her birine gidiş ve her birinden şehre gidiş, bu çılgın şehrin ulaşım ağı, tüm alternatifler, indirim ve seyahat kartları hakkında detaylı bilgi için; Londra’da Ulaşım sayfası sizin.

İngiltere malum “farklı” olmayı seven bir ülke. Öncelikle prizleri iki uçlu, dönüştürücüyü Türkiye’den alın. Orada bi’ tık daha pahalı. Metrik sistemleri bok. Adama şu nerede diyorsun, zaten aksandan ne dediğini 2 dakikada idrak ediyorsun, sonra da anlıyorsun ki 2 mil yürü sağ dön demiş. 2 mili nasıl yürüyeceksin hadi bakim! Çok sıkışırsan kaç metre diyeceğine kaç dakika de, zaman birimlerine henüz farklı bir şey bulamamışlar neyse ki, bizim yarım saat, orada da yarım saat.

Londra’da Ne Yenir? Londra Yeme İçme Bilgileri

İyi yerel mutfak beklentiniz olmasın: İklim, toprak ve erken sanayileşme, kültürsüzlükle birleşince dandik fish&chips ve çay dışında mutfakları yok gibi. Bir beklentiniz olmasın. Ama Dünyanın en çok göç alan şehri olduğu için de elbette her şey var, her yerin yemeğini yiyebilirsiniz.

Sandviç yiyin: İngiltere ciddi bir sandviç ülkesi. Subway başta olmak üzere birçok iyi marka yaygın. Nispeten ucuz ve oldukça lezzetli olan bu alternatif biz ekonomik gezginler için de nimet. ‘Long size’ menü alırsanız 6 Pounda falan rahatlıkla doyarsınız, neyin ekstra neyin dahil olduğunu mutlaka baştan sorun ve anlamayınca tekrar sorun.

Zincir marketlerden 3’lü menü alın: Blog boyunca market yemeklerini önermiştik malum. Londra’da başarılı fiyat politikası ile içecek + taze sandviç + atıştırmalık (Cips, çikolata v.s.) alarak basit bir öğünü halledebilirsiniz. Birçok markette var ve oldukça yaygın. (bkz: yeme-içme)

Lüks restoran seçenekleri: Londra bir dünya şehri şehri olduğu için, tüm dünya mutfaklarından, üst düzey restoranlarda yemek yemek mümkün.

İngiliz Kahvaltısı meşhurdur: Genelde, şekerli tatlar, yumurta, sosis, bacon (Domuz salamı ya da jambonu diyebiliriz), patates kızartması, kuru fasulye, black puding (Domuz kanı ile doldurulmuş sosis) ve börekten oluşuyormuş. Karışık tabakta sunulan bu yemek için vejeteryan ya da müslüman servisi isterseniz etler yerine falafel servis edilir. Kahvaltı deyince peynir, zeytin bal hayali hiç kurmayın.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments