“Salgınlar, 4 gün ila 4 haftalık sürelerde ortaya çıkabilir”

ABONE OL

News

Zelzele bölgesinde oluşabilecek salgın hastalıklar ile ilgili ikazlarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bulaşıcılığı yüksek olan hastalıkların 4 gün ile 4 haftalık mühlet zarfında ortaya çıkabileceğini belirterek alınabilecek tedbirler hakkında da bilgilendirmede bulundu.

Deprem sonrası depremzedeler artık de artan enfeksiyon hastalıkları hatta salgın riski ile karşı karşıya. Çadır ve konteyner kent üzere oluşturulan toplu hayat alanlarında da bu hastalıkların süratlice yayılma ihtimali yüksek. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bulaşıcılığı yüksek enfeksiyon hastalıklarının sarsıntı sonrası 4 gün ile 4 haftalık mühlet içinde ortaya çıkabileceğini söyledi. Şerefhanoğlu, ayrıyeten bölgede kimi enfeksiyon hastalıklarının sıklığında artış yaşandığına dikkat çekerek, mevcut kaidelerde alınabilecek tedbirler hakkında bilgi verdi.

Salgınları önlemede, toplu ömür alanlarının planlaması önemli

Öncelikle şişelenmiş suların temin edilmesi, dışkı ve çöplerin uygun kaidelerde bertaraf edilmesinin kural olduğunu belirten Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bölgede en büyük riskin, ferdî tuvaletlerin kâfi olmamasından kaynaklandığını lisana getirerek, seyyar tuvaletlerin sayısının artırılması gerektiğini söyledi. Kuru besin ve konserve besinlerin kullanılmasının, yemeklerin merkezi olarak hazırlanmasının, her ailenin başka farklı yemek hazırlamasına müsaade verilmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Mümkünse kişi başına 4 ila 5.5 m2 olacak halde yerleşim planlamasına itina gösterilmeli. Kalabalık yerleşmenin önlenmesi için fazla sayıda barınma yeri sağlanmalı. Barınacak çadır, otel, konteyner, misafirhane sayılarının artırılması çok önemli” diyerek toplu ömür alanlarında dikkat edileceklere değindi. Kıvanç Şerefhanoğlu ayrıyeten bölgeye yardım gönderecek vatandaşlara da seslenerek, bol ölçüde eldiven, maske, dezenfektan sabun üzere ferdî gözetici ve hijyen materyallere öncelik verilmesini tavsiye etti. Salgın hastalıkların yayılmasında tesirli olan sinek ve kemirgenlerle de ayrıyeten gayret etmek gerektiğini söyleyen Dr.Şerefhanoğlu, sinek öldürücü ve kovucu ilaçlar bulundurulması, kemirgenlerin denetim edilmesi, toplu hayat alanlarında gerekli ilaçlamaların yapılmasını ehemmiyet arz ettiğini ve sıhhat takımlarına de çok iş düştüğüne kaydetti. Şerefhanoğlu; “Depremzedelerde meydana gelen enfeksiyonların sıhhat gruplarınca takip edilmesi ve süratle tedavi edilmesi hayati kıymet taşıyor” dedi.

“Depremzedeler ortasında verem artıyor”

Depremzedeler ortasında görülme sıklığı artan vereme dikkat çeken Kıvanç Şerefhanoğlu, berbat hayat kaideleri, çok kalabalık yerleşme, çok yorgunluk ve gerilim, teşhiste zahmetler depremzedeler ortasında verem hastalığı riskini artığına ve bilhassa küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanların risk altında olduğunu belirtti. Şerefhanoğlu, sarsıntı sonrasında sıklıkla görülen öbür enfeksiyon hastalıkları hakkında da bilgi verdi.

Solunum yolu ve besin kaynaklı hastalıklara dikkat

Bölgede oluşabilecek teneffüs yolu hastalıkları hakkında konuşan Dr. Kıvanç Şereafhanoğlu; “Nezle, grip, sinüzit, farenjit ve zatüre sarsıntı sonrası sıklıkla görülür. Sarsıntıdan etkilenen şahısların havalandırması yetersiz ortamlarda kalabalık kurallarda yaşaması bu teneffüs yolu enfeksiyonlarına taban hazırlamaktadır” dedi. Ayrıyeten su ve besin kaynaklı hastalıklar görülebileceğine de değinen Dr. Şerefhanoğlu; “Su-gıda kaynaklı enfeksiyonlar su ve besinlerin insan yahut hayvan dışkılarından kaynaklanan patojenler (virüs, bakteri, parazit) ile kirlenmesi ile meydana gelir. İshal, dizanteri, bulantı kusmalar, hepatit A ve E zelzele sonrası sıklığı artan su-gıda kaynaklı enfeksiyonlardır. Sıcak hava, pak suya ulaşımdaki yetersizlikler, besinlerin uygun kurallarda saklanamaması (buzdolabı olmaması gibi) ve kanalizasyon alt yapısının bozulması bu enfeksiyonlara yer hazırlamakta ve salgınlara yol açabilmektedir. Bu hastalarda ishal ve dizanteriye sıklıkla şigella, salmonella, giardia, kolera ve rotavirüs, hepatitlere de hepatit A ve E virüsleri neden olmaktadır” formunda konuştu.

“Hijyen kaidelerinin bozulması sıhhat sorunu oluşturabilir”

Bölgece çadır kentlerin ve barınma alanlarının paklığı sağlanmağıdı halde oluşabilecek hastalıklar hakkında da bilgiler veren Kıvanç Şerafhanoğlu; “Vektör kaynaklı enfeksiyonlar bir sivrisinek, sinek, kene yahut akar üzere bir artrapodun ısırması ile bulaşan enfeksiyonlardır. Tifüs, sıtma, şark çıbanı bu enfeksiyonlar ortasında önde gelmektedir. Altyapının bozulması, fare üzere kemirgen nüfustaki artışlar en değerli sebepler ortasında yer almaktadır” sözünü kullandı. Bölgede görülebilecek öteki bir hastalık cinsinin de deri ve yara kaynaklı hastalıklar olabileceğine vurgu yapan Şerefhanoğlu; “Deri ve yara enfeksiyonları sarsıntıda meydana gelen bedenin yaralanma ve travma alanlarında meydana gelir. Bu enfeksiyonlarda sıklıkla çeşitli bakteriler neden olur. Yara enfeksiyonları önemli seyredebilir, organ ve can kayıplarına neden olabilir. Tetanoz, gazlı gangren sarsıntı yaralanmalarına maruz kalan şahıslar için kıymetli bir tehdittir. Uyuz da hijyen kaidelerinin bozulması ve kalabalık hayat nedeniyle salgınlara yol açabilmekte ve değerli bir sıhhat sorunu oluşturmaktadır” diyerek kelamlarını sonlandırdı.